NAKŞİBENDİLİĞE YAPILAN ELEŞTİRİLER

Nakşibendilere göre râbıta farz olduğu için herkesin mutlak surette bir şeyhe bağlanması ve mürşidine râbıta yapması kaçınılmaz bir görevdir. Nitekim Muhammed Emin el-Kurdi, bu konuda şunları kaydetmektedir:
" Allah’a ulaşmış bulunan şeyh, müridin Allah’a ulaşması için bir aracıdır ve onun, Allah huzuruna girebileceği bir kapıdır. Dolayısıyla kendisini irşad edecek bir şeyhi bulunmayanın rehberi ancak şeytandır. " (Tarikatta Rabıta ve Nakşibendilik, Ekin Yayınları 1996, Ferit Aydın. Sayfa 32-33. )
“Rabıta, ilâhi-zâti sıfatlarla tahakkuk etmiş ve müşahede makamına varmış bir kâmil ve mükemmele kalp bağlayıp, huzur ve gıyabında o zatın, suretini hayâl hazinesine muhafaza etmekten ibarettir.”
“Malum olsun ki bu yolla Allah’a ermek, kamil şeyhin muhabbet ve rabıtasına bağlıdır (...)”
“Evliyanın bazıları vardır ki, sadık müride, vefatından sonra hayattayken olduğundan daha fazla menfaat eriştirir. Yani evliyadan bazılarının, rûhâniyeti vasıtasıyla ilâhi emirleri takip ve tatbik ettirdiği kimseler vardır. İsterse o veli kabrinde meyyit olsun... Kabrindeyken müridini yetiştirir. Muridi kabrinden onun sesini işitir. Nitekim Ebulhasan-ül Hırkani Şeyh Ebi yezid Bestâmi’den bu şekilde feyz almıştır.”
Oysa ki ;Allah Teâla ölülerin duymadıklarını ve konuşmadıklarını Kur’ân-ı Kerim’de bildirmektedir. Kur’ân-ı Kerim : 6/111, 27/80, 30/52.” (Tarikatta Rabıta ve Nakşibendilik, Ekin Yayınları 1996, Ferit Aydın. Sayfa 126. )

Abdülhakim Arvasi ölülerle rabıtanın keyfiyeti ve adabı konusunda şöyle demektedir :
“Bir velinin kabri ziyaret edilince, veli ziyaretçiyi tanır selamını alır. Veli, Kabri üstünde Allah’ı zikretmeye başlayan ziyaretçiyle beraber zikreder. Ârifin kalbi, bilmeden, anlamadan haber vermez. Muhakak ki, veliler bir evden bir eve geçmişlerdir. Vefatlarından sonra onlara edilecek hürmet hayatlarında olduğu gibidir; kendilerine, hayatta gösterilen edebin aynen gösterilmesi lâzımdır. Ziyaretçi, ayaklarını kabrin üstüne koymaz ve kabri çiğnemez. Evliya ile, vefatından sonra, hayatlarında olduğu gibi muaşerette bulunur. Veli vefat edince, nebiler ve velilerin ruhları, onun üstüne namaza durur.” (Rabıta-i Şerife, Büyük Doğu Yayınları 1981 baskısı, yazan Esseyyid Abdülhakim Arvasi, sayfa 24.)



AYET:
- Kitâb’dan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Çünkü namaz, kötü ve iğrenç şeylerden alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. Ankebut/45